Fransiz öpücüğü - Soğuk Savaş Döneminde Amerikalılar Ile Fransızların İnişli Çıkışlı Aşk Hikâyesi
Steve Bassett
Traductor Zeynep Yaprak Yeşin Yalçın
Editorial: Tektime
Sinopsis
Soğuk Savaş'ın yankıları ve Ukrayna'da ortaya çıkan ve küresel olarak yayılan taktik nükleer silah tehdidi ile kitabım, geçmişin bir ön söz olduğunu kanıtlıyor. Örnek metin, 1956 yılında Sovyetlerin Macaristan'ı kanla ele geçirmesi ile 2022 yılında Ukrayna’nın Rusya tarafından işgali arasında hiçbir fark olmadığını ortaya koyuyor. Yüzlerce röportaj aracılığıyla Fransız Öpücüğü, tanımlanmış tüm ırksal ve katı sınıf sınırlarıyla o zamanlar Avrupa'daki en büyük ABD Hava Kuvvetleri üssü olan yerin 16 yıllık tarihinin izini sürüyor. Güveni, umudu, yenilenmeyi, refahı tanımlayan bir aşk ilişkisinin parçalarını bir araya getirirken, nihayetinde hepsinin bir Soğuk Savaş yanılsaması olduğu keşfediliyor.FRANSIZ ÖPÜCÜĞÜ. Soğuk Savaş'a benzersiz bir bakış açısı. Burada, kahkaha, yüksek rütbeli Hava Kuvvetleri subaylarının tuhaf davranışları, karaborsa, seks, aşk, gözyaşı ve en önemlisi karşılıklı kabulün, şüphe ve güvensizliğin üstesinden nasıl geldiği anlatılıyor. Hikâye, Orta Fransa'nın Berry bölgesindeki Dèols-Châteauroux Hava İstasyonu'nda (CHAS) çalışan, Amerikalıların ve Fransızların cömertliği sayesinde anlatıldı. 250 saatten fazla röportaj verdiler. Bu röportajlarda; generalin güzel karısının, otel balkonunda neden çıplak dans edip şarkı söylediği, Subaylar Kulübündeki bir parti için Alaska Tatlısı hazırlayan Fransız mutfak çalışanlarının nasıl sarhoş olduğu, içkiye düşkün, madalyalı savaş pilotu, üssün son Komutanın, başarılı görevlerden sonra pilotların içki bardaklarını kırabileceği bir şömine yapılmasını istemesi anlatılıyor. Aynı röportajlarda 16 yıl boyunca ikmal ve onarım deposu olan CHAS'tan savaş göreviyle hiçbir uçuş gerçekleştirilmediği, subayların, eşleri ve kız arkadaşları ile tarihi av köşkünü, gürültülü yemek kavgalarıyla dolu bir buluşma sığınağına dönüştürdüğü, her maaş günü trenler dolusu fahişenin Châteauroux'a akın ederken, Dokuz Parmak ve Gigi gibi bazılarının efsane olduğu ve geçici görevle üsse gelen pilotların kasabadaki güzellikleri ‘Châteauroux'da Doksan Gün’ adlı bir beste ile notalara döktükleri konu ediliyor. Bir gün dünyaca ünlü Fransız film yıldızı olacak kasabalı çocuğu baştan çıkartan Karaborsanın her yere yayıldığı ve bir şişe Johnny Walker Black Label ve bir karton sigarayla Paris'te nelerin alınabileceği Hava Kuvvetleri’nde görevli Yüzbaşı tarafından anlatıyor. Bunlar gerçek insanlar, ilk kez acılarını, ihanetlerini, aşklarını anlatıyor ve işgalcilerle yakınlık kuruyor. Sözleri samimi ve de acımasız. Evlenmemiş bir genç kız hamile kalınca, Başçavuş babası tarafından evlatlıktan reddediliyor, oğlunun babası tarafından ihanete uğruyor. Châteauroux’lu bir kadınının ve bir Amerikan askerinin artık yetişkin adam olan oğlu, Fransa'ya döneceği ve evlenecekleri konusunda onlara verdiği sözü tutmayan babasına olan nefreti gizleyemiyor. Siyahi Hava Kuvvetleri Askeri Polisi, beyaz, güzel bir kızıla yaptığı evliliğin, kızın ailesi ve mahalleli tarafından içtenlikle kabul edilmesine şaşırıyor. Beyaz bir doktor ve sezonluk futbolcu, %75'i siyahilerden oluşan bir takımın üyesi olarak geliştirdiği Siyahi Argosu ile gurur duyuyor. Bir amigo kız ve arkadaşı, Ordu tedarik üssü beyzbol takımı ile tanışıp, ortak noktaları olan yalnızlığı nasıl paylaştıklarını anlatıyor. Spor harika bir bütünleştiriciyken, dokuz delikli golf sahasını taşlardan temizlemek için erkenden kalkıp omuz omuza çalışmaya başlayan albaylar ve eratlar Cumartesi sabahlarından nefret ediyorlar. Paris'ten ithal edilen eskrim ustası, sporun inceliklerini çiftçi ve gecekondu çocuklarına öğretip Fransa'daki en seçkin eskrim kulüplerine girmelerini sağlıyor. Beyzboldan skeet atıcılığına kadar istenilen her spor burada.
Disponible desde: 27/09/2023.
Longitud de impresión: 609 páginas.
