Join us on a literary world trip!
Add this book to bookshelf
Grey
Write a new comment Default profile 50px
Grey
Subscribe to read the full book or read the first pages for free!
All characters reduced
90 Dakikada NIETZSCHE - cover

90 Dakikada NIETZSCHE

Paul Strathern

Publisher: Publishdrive

  • 0
  • 0
  • 0

Summary

Felsefe yüzyıllar boyunca skolastiğin yorganı altında kıvrılarak uyudu. Skolastik tartışmaların horlamaları ve karşı horlamalarından başka hiçbir şey duyulmuyordu.
 
Felsefeyi ortaçağ uykusundan uyandıran şey, 17. Yüzyılda sahneye çıkan ve şu sözleri ilân eden Descartes oldu: "Cogito, ergo sum." (Düşünüyorum, öyleyse varım). Aydınlanmış bir çağ başlamış oldu: Bilgi akla dayandırıldı. Bu büyük Fransız sadece uyuyan bilginleri değil, aynı zamanda Britanyalıları da uyandırmıştı. Onlar da Descartes'in rasyonel varsayımlarına gecikmeden tepki ererek, bilgi birikimimizin akla değil, deneyime dayandığını iddia ettiler. İngiliz Empiristler bu hiddetli çıkışlarıyla aklın en küçük kırıntısını dahi yok ederek felsefeyi gitgide daha küçük duyumsamalara ayırdılar. Felsefe tekrar sonsuz bir uykuya dalma tehdidi ile karşı karşıya kaldı.
 
Nihayet 18. Yüzyılın ortalarında Kant "dogmatik uygusundan" uyanarak ortaçağ felsefesinden çok daha kapsamlı bir felsefe sistemi geliştirdi. Bu durum, filozofların bu yeni şansı keyifli hayaller için kullanmak istedikleri izlenimini doğurdu. Hegel, bu filozofların arasında en gayretlisi oldu ve genel huzur ihtiyacına yanıt verecek, dev yatağı bulutlardan oluşan muhteşem bir yatak odası inşa etti. Kendisine başka bir yol seçen tek kişi, tüm evi doğu felsefesinin taze esintileriyle havalandıran Schopenhauer'di. İşte bu esintiler genç Nietzsche'yi uyandırdı. Çevik bir hareketle o buz gibi rüzgâra atıldı ve herkesi uzun bir süre için uyanık tutan keskin felsefesini ilân etti.
 
FRIEDRICH NIETZSCHE YAŞAMI VE ÖĞRETİSİ--------------------------------------------------------------------------------
 
Nietzsche'yle beraber felsefe tehlikeli bir boyut kazanıyor. Gerçi daha önce de tehlikeli olmuştu, ama başka nedenlerden dolayı. Nietzsche'den önceki yüzyıllarda felsefe, filozoflar için tehlikeliydi, oysa Nietzsche'yle beraber herkes için tehlikeli olmaya başladı.
 
Kendisini sonunda zihinsel bir bulanıklığın içine düştü. Geç dönem yazılarındaki söylemleri bunun habercisiydi zaten. Ne var ki tehlikeli fikirleri hastalığının başlangıcından çok önce ortaya çıktı. Nietzsche'nin fikirleri zihinsel bozukluklarıyla bağıntılı değil. Onlar, 20. Yüzyılın ilk yarısında Avrupa için korkunç sonuçlar doğuran ve iflah olmaz belirtileri günümüzde Balkanlarda ve Doğu Avrupa'da yeniden görülen kolektif bir cinnetin öncüleri oldu.
 
Aslında Nietzsche'nin felsefesi, felsefe olarak adlandırılması pek de haketmiyor. - ister üstinsandan, ister sonsuz geri dönüşten (yaşamımızı mutlak sonsuza dek tekrar ve tekrar yaşayacağımıza dair düşünce) veya (anlamını Goethe, Napolyon veya kendisi gibi "büyük adamları" yaratmakta bulan) uygarlığın salt anlamından söz etsin. Her şeyi "Güç İstemi" ile açıklamak ya çok basittir ya da anlamsız. Freud'un psikoanalitik açıdan mesafeli ve hatta Schopenhauer'in dipsiz kötümserlikleri bile bizleri daha fazla ikna etmektedir. Bir değeri olan her komplo kuramında olduğu gibi, Nietzsche'nin "Güç İstemi"ne dair doktrini de paranoyak eğilimler taşıyor. Kendi felsefesinin aksine, Nietzsche felsefe yapmaya başlayınca iş ilginçleşmeye başlıyor. O zaman Nietzsche ustalık, ikna yeteneği ve keskin zekâ bakımından kendisinden önceki ve sonraki tüm filozoflarla yarışabilir. Eserlerini okuduğunuzda, bizlerde felsefenin gerçekten de önemli bir şey olduğu izlenimi uyanıyor. Tehlikeli olmasının nedenlerinden biri de bu işte. "Güç İstemi"ni salt analitik bir araç olarak kullandığı sürece, bununla, kendisinde varlığını ancak az sayıda kişinin tahmin ettiği insani motivasyon öğelerinin izini bulabilmekteydi. Bu motiflerden doğan değerlerin maskelerini düşürdü, onların tarihsel gelişimlerini araştırdı ve bu sayede uygarlığımızın ve kültürümüzün temel taşlarını aydınlattı.
Available since: 10/06/2015.
Print length: 44 pages.

Other books that might interest you

  • Aşk-ı Memnu - cover

    Aşk-ı Memnu

    Halit Ziya Uşaklıgil

    • 0
    • 0
    • 0
    Adnan Bey, elli yaşlarında, zengin, dul bir adamdır. Karısını dört yıl önce kaybetmiş, kızı Nihal ve oğlu Bülent’le yaşamını sürdürmektedir. Boğaziçi sandal gezintileri sırasında sık sık karşılaştığı Firdevs Hanım’ın kızı Bihter’le evlenmeye karar verir. Tam kadro seslendirme ile sinematik sesli kitabı yaşayın.
    Show book
  • Şimdi ve Sonsuza Dek (Sunset Limanı Konağı – 1 Kitap) - cover

    Şimdi ve Sonsuza Dek (Sunset...

    Sophie Love

    • 0
    • 0
    • 0
    New York’ta çalışıp, yaşayan 35 yaşındaki Emily Mitchell, bir dizi başarısız ilişkiden geçmişti. 7 yılık erkek arkadaşı onu uzun zamandır beklenen yıl dönümü yemeğine çıkardığında, Emily bu sefer farklı olacağına, bu sefer yüzüğü alacağına emindi.
    
    Yüzük yerine ona küçük bir şişe parfüm verince, Emily artık ondan ayrılmanın vakti geldiğini anlamıştı – ve tüm hayatına yeni, taze bir başlangıç yapması gerektiğini.
    
    Onu tatmin etmeyen, baskıcı hayatından bıkarak, bir değişikliğe ihtiyacı olduğuna karar verdi Emily. Bir hevesle, çocukluğunun büyülü güzellikteki yazlarını geçirdiği, o büyük, tarihi, babasına ait olan, Maine kıyısındaki terkedilmiş eve gitmeye karar verdi. Fakat ev uzun süredir terkedilmişti ve tamire ihtiyaç duyuyordu ve Maine’e kış gelmek üzereydi. Trajik bir kaza kız kardeşini onlardan aldıktan ve aileleri parçalandığından beri, 20 yıldır buraya gelmemişti. Anne ve babası boşanmış, babası ortadan kaybolmuş ve Emily bir daha asla bu evin yakınına bile gelememişti.
    
    Şimdi, bir sebepten, hayatı tuhaf bir haldeyken, çocukluğundan bildiği tek yere doğru çekiliyordu. Bir hafta sonluğuna, aklını boşaltmak için gitmeyi planladı. Ama evdeki bir şeyler; içerideki sayısız sır, babasının hatıraları, baştan çıkarıcı okyanus manzarası, küçük kasaba – ve en önemlisi, evin, yakışıklı ve gizemli bakıcısı – sanki onun gitmesini istemiyordu. Aradığı cevapları burada, en ummadığı yerde bulabilir miydi?
    
    Bir hafta sonu, bir ömre dönüşebilir miydi?
    
    ŞİMDİ VE SONSUZA DEK, sizi güldürecek, ağlatacak ve sayfalarını gece geç saatlere kadar çevirtecek – ve sizi romantizme tekrar aşık edecek büyüleyici bir romantik serinin ilk kitabı.
    
    2. Kitap pek yakında çıkacak.
    Show book
  • Zoraki Evlilik Türk - cover

    Zoraki Evlilik Türk

    Leonard Clever

    • 0
    • 0
    • 0
    Zoraki Evlilik
    
    Evden nasıl çıktığımı bilmiyorum, ne kadar normal birşeymiş gibi söylüyorlardı. "Neşe evleniyorsun."  İki kelime gözlerimin buğulanmasına yetmiş, artmıştı bile. Hızla evden çıkıp arabama atladım. Gaza bastıkça bastım durmadım, ağlıyordum. Canım yanıyordu. Sevgili ailem iflas etmesin diye ortak olacakları büyük iş adamı Doğan Balaz'in playboy oğullarıyla evlendiriliyordum. Oğulları hakkında bildiğim tek şey magazin sayfalarının baş köşesinde hergün farklı biriyle olduğuydu. Ben henüz 18 yaşındayken, sadece iflas etmemek adına, gençliğimin baharında bir playboya ömür boyu eş olamazdım. Buna izin veremezdim.. Uzun saatler sonra eve yeniden döndüm kapının önünde şoförüm bekliyordu. "Keşke bana söyleseydiniz, biliyorsunuz babanız araba kullanmanızı istemiyor." Attığım sert bakışlar yeterliydi. Anahtarı verip içeri girdim. Kapıyı yardımcımız açtı, montumu aldı ve "babanız ve anneniz sizi salon da bekliyor Neşe hanım" dedi. Umursamadım odama doğru merdivenlerden çıkmak üzereydim ki babamın sesiyle irkildim. "Neşe!" Bir süre arkamı dönmedim. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. İstemiyordum bunu anlamayacak ne var? Göz yaşlarımı sildim arkamı döndüm. "Ne var?""Benimle düzgün konuş küçük hanım!"Bak gördün mü baba ben daha çok küçüğüm, senin pis işlerine karışamayacak kadar çok."Neşe ! Terbiyeni takın. İstesende istemesende, bu evlilik olacak. O yüzden tavır takınmayı bırak ve olayın akışına bak, üstelik Adnan beyin oğlu...""Sus! Yeter adını duymak istemiyorum o çocuğun. Yazıklar olsun baba. Ben senden diğer kızlar gibi ilgi görmedim ama bilirdim, hep bilirdim beni senin çok sevdiğini. Göstermeyenlerden derdim. Kendimi kandırmışım.."Hızlı adımlarla merdivenlerden çıkıyordum. Bu kez ses annemden geldi."Neşe lütfen in aşağı konuşalım birtanem.."Umursamadım, odama girdim. Kapımı kilitledim, ağladım ağladım deli gibi ağladım, ağladıktan sonra olan muhteşem uyku diye bir gerçek var, uyuyakalmışım..***    Uyandığımda telefonum çalıyordu. Numara gizli. Açmak istemedim önce, ama merak duygularım yine beni dinlemedi."Alo?""Bazen sana çok acıyorum Neşe, durumun oldukça iyi, ailen oldukça yüksek zümreden insanlar.. Ama seni hiç sevmiyorlar. Bu da nesi şimdi de evlendiriyolar mı seni. 4 yıl liseyi başka ülkede okuttukları yetmiyormuş gibi. Hep uzaklaştırıyolar seni kendilerinden şimdide bir evlilik ha? Çok yazık, Allah mutlu etsin mi denir ne denir, bilemedim.."Bana bak sen.."ve bilindik ses -dıt dıt dıt-Lanet olsun evlendirildiğim yetmiyormuş gibi birde ona buna haber mi verilmişti! Telefonu fırlattım, param parça olmuştu. Umrumda değil şuan, artık herşeyin bir sınırı var. Üstümü değiştirdim elimi yüzümü yıkadım, hafif makyajımı yapıp kapıyı açtım, dün geceden kilitli olan kapıyı. Karşımda yardımcımız Selen gözlerini dikmiş bana bakıyordu."Niçin öyle bakıyorsun?""Bunları anneniz gönderdi Neşe Hanım, babanızın isteğiymiş. Giyip saat 15.00 de şu kağıtta yazılı olan adresteki restorana gidecekmişsiniz. Sanırım, şey yani Adnan Beyin oğlu..""Tamam Selen, sen
    Show book
  • Dejavu - 1 Bölüm - cover

    Dejavu - 1 Bölüm

    Serdar Kuş

    • 0
    • 0
    • 0
    Nihan arkadaşlarını küstürmemek için onlarla birlikte mecburen bir falcıya gitmek zorunda kalır. Ancak falcı kadın tam anlamıyla hayatını alt üst edecektir...
    Show book
  • Erken Gelen Paronluk :Genç Patronluk - cover

    Erken Gelen Paronluk :Genç...

    Leonard Clever

    • 0
    • 0
    • 0
    Bir kız için en önemli gecesidir ilk gece, hele birde aşık olduğun kişi ile yaşıyorsan mükemmel bir his bırakır benliğinde. Azra içinde öyle olacaktı ama o içkileri içip, kendinden geçmeseydi. Sadece bu kadar ile sınırlı kalmıyor tabi hele birde, onun ilk gecesinin sabahın da  üniversite de zengin piçleri tarafından iddia olayı olduğunu öğrendiğinde başlar yıkımı 
                
                 Bir adamın bir kadında tek unutamadığı şey, onun olmasıdır. Tüm masumluğu, tüm saflığıyla kendisine ait olan Azra' yı da yıllarca unutmamıştır Bora. Ama güzel bir hatıra olarak..
                  
                 İkisi de yıllar sonra iş hayatında karşılaşır ve olanlar olur . Saf ve masum olan Azra, seksi ve çekici, dişli mi dişli bir asistan. Çapkın ve umursamaz olan Bora, pişman kıskanç, aşık mı aşık bir patron 
        
               Geç bulunan bir aşkla, mutlu sona giderken alınan tek yanlış bir kararla tepe taklak olan bir ilişki
    Show book
  • Sen Benimsin - "2015'te geçen bir aşk hikayesi" - cover

    Sen Benimsin - "2015'te geçen...

    Yeşim Büyükadıgüzel

    • 0
    • 0
    • 0
    Los Angeles, New York ve İstanbul'da geçen bir aşk hikayesi..
    Show book