Otomatik Sevgilim
Ili Piskale
Publisher: Ili Piskale
Summary
Biraz ahlaksız, biraz felsefi, vahşi ve pek insani aşklarla dolu, insan tenine bulaşmış metalik kokulu üç öykü.
Publisher: Ili Piskale
Biraz ahlaksız, biraz felsefi, vahşi ve pek insani aşklarla dolu, insan tenine bulaşmış metalik kokulu üç öykü.
Adnan Bey, elli yaşlarında, zengin, dul bir adamdır. Karısını dört yıl önce kaybetmiş, kızı Nihal ve oğlu Bülent’le yaşamını sürdürmektedir. Boğaziçi sandal gezintileri sırasında sık sık karşılaştığı Firdevs Hanım’ın kızı Bihter’le evlenmeye karar verir. Tam kadro seslendirme ile sinematik sesli kitabı yaşayın.Show book
New York’ta çalışıp, yaşayan 35 yaşındaki Emily Mitchell, bir dizi başarısız ilişkiden geçmişti. 7 yılık erkek arkadaşı onu uzun zamandır beklenen yıl dönümü yemeğine çıkardığında, Emily bu sefer farklı olacağına, bu sefer yüzüğü alacağına emindi. Yüzük yerine ona küçük bir şişe parfüm verince, Emily artık ondan ayrılmanın vakti geldiğini anlamıştı – ve tüm hayatına yeni, taze bir başlangıç yapması gerektiğini. Onu tatmin etmeyen, baskıcı hayatından bıkarak, bir değişikliğe ihtiyacı olduğuna karar verdi Emily. Bir hevesle, çocukluğunun büyülü güzellikteki yazlarını geçirdiği, o büyük, tarihi, babasına ait olan, Maine kıyısındaki terkedilmiş eve gitmeye karar verdi. Fakat ev uzun süredir terkedilmişti ve tamire ihtiyaç duyuyordu ve Maine’e kış gelmek üzereydi. Trajik bir kaza kız kardeşini onlardan aldıktan ve aileleri parçalandığından beri, 20 yıldır buraya gelmemişti. Anne ve babası boşanmış, babası ortadan kaybolmuş ve Emily bir daha asla bu evin yakınına bile gelememişti. Şimdi, bir sebepten, hayatı tuhaf bir haldeyken, çocukluğundan bildiği tek yere doğru çekiliyordu. Bir hafta sonluğuna, aklını boşaltmak için gitmeyi planladı. Ama evdeki bir şeyler; içerideki sayısız sır, babasının hatıraları, baştan çıkarıcı okyanus manzarası, küçük kasaba – ve en önemlisi, evin, yakışıklı ve gizemli bakıcısı – sanki onun gitmesini istemiyordu. Aradığı cevapları burada, en ummadığı yerde bulabilir miydi? Bir hafta sonu, bir ömre dönüşebilir miydi? ŞİMDİ VE SONSUZA DEK, sizi güldürecek, ağlatacak ve sayfalarını gece geç saatlere kadar çevirtecek – ve sizi romantizme tekrar aşık edecek büyüleyici bir romantik serinin ilk kitabı. 2. Kitap pek yakında çıkacak.Show book
"Hepimiz aşkın tek taraflı olduğunu,acı verdiğini,bazende mutlu ettiğini,inanmadığımızı söyleriz..Ama hiçbirimiz bu duyguyu yaşadığımızı söylemeyiz... Bazen ayrılıklar,bazen mutluluklar, belki bir damla gözyaşı anlatır bu duyguyu öyle anlatırız..Ama aslında hiçbirimiz aşkın mı yoksa ailenin mi önde geldiğini söyleyemeyiz..." -2016- ©Tüm Hakları Saklıdır.Show book
Bir kız için en önemli gecesidir ilk gece, hele birde aşık olduğun kişi ile yaşıyorsan mükemmel bir his bırakır benliğinde. Azra içinde öyle olacaktı ama o içkileri içip, kendinden geçmeseydi. Sadece bu kadar ile sınırlı kalmıyor tabi hele birde, onun ilk gecesinin sabahın da üniversite de zengin piçleri tarafından iddia olayı olduğunu öğrendiğinde başlar yıkımı Bir adamın bir kadında tek unutamadığı şey, onun olmasıdır. Tüm masumluğu, tüm saflığıyla kendisine ait olan Azra' yı da yıllarca unutmamıştır Bora. Ama güzel bir hatıra olarak.. İkisi de yıllar sonra iş hayatında karşılaşır ve olanlar olur . Saf ve masum olan Azra, seksi ve çekici, dişli mi dişli bir asistan. Çapkın ve umursamaz olan Bora, pişman kıskanç, aşık mı aşık bir patron Geç bulunan bir aşkla, mutlu sona giderken alınan tek yanlış bir kararla tepe taklak olan bir ilişkiShow book
Kasım ayının> karanlık öğleden sonrasında havanın soğuk olmasına aldırmayan genç adam camlardan birini açıp dışarı baktı. İç içe geçmiş sokaklarda insanların kaynadığı bu kalabalık mahallede birden kararan güne şaşırmıştı. Depreşen atlarına söven arabacılar, kaldırımlarda birbirine çarparak geçen insanlar, mağazalardan akan tezgahtar ve müşteriler onu şaşırtıyordu; çünkü her ne kadar Paris'in daha temiz olmasını umuyorsa da bu koşuşturmacayı beklemiyor, buranın gözüpek adamların iştahına açık bir kent olduğunu duyumsuyorduShow book
Birinci Dünya Savaşı yıllarında, mehtaplı güzel bir gecede, İstanbul'dayız. Kahramanlarımız mirasyedi Tayfur bey ve Doktor Ferhat Bey, dini ve toplumsal değerlerin tabu saydığı mezarlıklara gizemli ziyaretler gerçekleştiriyorlar. Eğitim, sosyal statü ve ekonomik olarak onlara yaklaşamasalar da, kendilerini toplumun aristokrat kesiminden sayan üç arkadaşın dikkatini çeken bu durum, mezarlıklarda dolaşmalar, tabular, batıl korkularla süsleniyor. Müezzin Efendiler, Bacı Kalfalar, kimi batılı eğitim almış hafifmeşrep, kimi doğunun gizemlerine ve ruhani dünyasına hakim genç kızların da katılımıyla ilginç bir kadroya kavuşan roman, Gürpınar'ın doğu ve batı karşılaştırmaları, batıl ve bilimsel yaklaşımı benimseyen farklı iki kültüre getirdiği eleştirileri ile ilginç bir karışım sunuyor.Show book