¡Acompáñanos a viajar por el mundo de los libros!
Añadir este libro a la estantería
Grey
Escribe un nuevo comentario Default profile 50px
Grey
Suscríbete para leer el libro completo o lee las primeras páginas gratis.
All characters reduced
Mikro Demokrasi - Bilgi Çağının Demokrasi Devrimi - cover

Mikro Demokrasi - Bilgi Çağının Demokrasi Devrimi

Aaron Ran

Traductor Nazlı Esen Albayrak

Editorial: Aaron Ran

  • 0
  • 0
  • 0

Sinopsis

Mikro demokrasi, sosyal faydayı ve sosyal adaleti en üst düzeye çıkaran gerçek demokrasiyi uygulamak için bilimsel, devrimci ve yürütülebilir bir komple çözümdür. Bu kitapta, insanların yeni bir dünya inşa etmeleri için teoriler, sistem tasarımları, eylem planları ve yol haritaları var. Mikro demokrasi, doğrudan demokrasi fikrinden doğdu ve bilgi teknolojisinin yardımıyla derinlemesine optimize edilerek yeniden düzenlendi. Mikro demokrasi; sosyal adalet, karar alma verimliliği ve nitelik arasında mükemmel bir denge sağlar. Buna dayanarak, insan hakları, yasalar ve hükümetin dahil olduğu eksiksiz bir üst yapı oluşturulmuştur. Bununla beraber insanlar, mevcut siyasi sistemi tamamen devirebilecek ve medeniyetin öz-evrimi ile barışçıl gelişimini sağlayan bir yönetim platformu oluşturabilecektir. Teorik analize ek olarak, bu kitap aynı zamanda, insanların bu yeni siyasi sistemi hemen uygulamaya başlayabilmeleri ve oluşturabilmeleri için eyleme geçirilebilir uygulama planları ve yol haritaları sunmaktadır. Kitap ayrıca, devletlerle rejimlerin demokratik düzeylerinin değerlendirilmesi için genel bir nicel model önermiş, bu da çeşitli ülkelerin siyasi özelliklerini objektif olarak incelemelerinde insanlara yardımcı olmuştur.
Disponible desde: 25/11/2020.

Otros libros que te pueden interesar

  • Propaganda - cover

    Propaganda

    Edward Bernays

    • 0
    • 0
    • 0
    Bu kitap modern dünyaya bakis açinizi degistirecek! Halkla iliskilerin babasi olan Edward Bernays’tan “Propaganda”!Her birimiz propagandanin hedefi oldugumuzun farkina bile varmadan günde birçok kez propagandayla karsi karsiyayiz. Hangi kiyafetleri giymeyi seçtiginizi, hangi filmleri izlediginizi, seçimlerde kime oy verdiginizi düsünün. Seçimleriniz kime bagli? Size bagli oldugundan emin misiniz?Inanmasi zor olabilir ama gerçekten kontrol ediliyoruz, zevklerimiz ve fikirlerimiz bizim için sekillendiriliyor, neyi istememiz, satin almamiz ve sevmemiz gerektigi dayatiliyor. Ve tüm bunlar çogunlukla adini hiç duymadigimiz insanlar tarafindan yapiliyor.Bernays’a göre propaganda, yeni fikirlerin aktif düsünen bir azinlik araciligiyla topluma nüfuz etmesine dayanir. Yazar, kitlelerin aliskanliklarinin ve fikirlerinin bilinçli ve akilli bir sekilde manipüle edilmesinin demokratik bir toplumun önemli bir bileseni olduguna inanmaktadir. Bu görünmez sosyal mekanizmayi manipüle edenler, herhangi bir ülkedeki gerçek yönetici güç olan gizli hükümeti olustururlar.Bernays kitabinda propagandanin siyaset, sanat, bilim ve egitim gibi çesitli alanlarda kolektif zihni kontrol etmek için nasil kullanildigini anlatmaktadir. Bu kitap, propaganda sanatinin nasil gelistigini ve kamuoyunu sekillendirmek için hangi yöntemlerin kullanildigini bilmek isteyen herkes için faydali olacaktir. Bu kitabin yardimiyla sunlari ögreneceksiniz:•	Fikirlerimizi kontrol eden insanlar kim ve neden üzerimizde bu kadar güç sahibidir;•	Propaganda neden gereklidir;•	Halkla iliskiler psikolojisi propaganda yaratmada nasil bir rol oynar;•	Medyanin çalismalari siyasi liderlik, egitim, bilim, sanat, sosyal hizmetler ve kadin hareketleriyle nasil iliskilidir;•	Ve nihayetinde propaganda mekanizmalari nasil isler.
    Ver libro
  • Atinalıların Devleti - cover

    Atinalıların Devleti

    Aristóteles

    • 0
    • 0
    • 0
    Ünlü Yunan filozofu Aristoteles'ın yök olduğu sanılan "Atinalıların Devleti" adlı yazısı, Mısır'dan Londra'daki British Museum'a getirilmiş olan bir papirus elyazmasının ortaya çıkartılmasıyla 1891 yılı Şubat ayında yeniden tanındı. Elyazmasının ilk okuyucusu ve ortaya çıkarıcısı F. G. Kenyon'dur. Aristoteles'ın eseri, ön yüzü İsa'nın doğumundan sonraki 78-79 yılıyla ilgili hesaplarla dolu dört papirusun arka yüzüne yazılmıştır. Ancak hesaplar zamanla önemini kaybettikten sonra bu papirüsler Aristoteles'ın eserini kopya etmek için kullanılmış olabileceklerinden, bu elyazması yaklaşık olarak İsa'nın doğumundan sonraki birinci yüzyılın sonlarına doğru tarihlenebilir. Elyazmasında kitabın başı yoktur. Papirus üzerinde ne kitabın adı, ne de kitabın yazarının adı vardır. Fakat bunun Aristoteles'ın Atina devleti üzerine yazmış olduğu yazı olduğundan şüphe etmemize bir neden yoktur. Çünkü Aristoteles'ten sonraki birtakım eskıçağ adamlarının yazılarındaki göndermelerle Aristoteles'ın eserinden bugüne kalmış olan parçaları bu papiruste buluyoruz. Aristoteles sekiz kitaba ayrılan "Devlet Bilgisi" adlı eserine temel olmak üzere daha önce 158 tane başka başka devlet biçimini yazıp toplamıştı. Bunlar arasında "Atinalıların Devleti" herhalde en büyüğü olacak: Atina'nın uzun zamandan beri Hellas'ın baş devleti olması, Aristoteles'ın hayatının yarısından çoğunu Atina'da geçirmiş bulunması bunu gerektirir. Kitapta anlatılan ve kitapta bulunmayan olaylara bakarak Aristoteles'ın bu eserini İsa'nın doğumundan önceki 329 yılıyla 325 yılı arasında yazmış olduğu söylenebilir. Demek oluyor ki kitap Aristoteles'ın son yıllarının ürünüdür. "Atinalıların Devleti" biri tarihsel (bölüm 1 - 41), öteki sistematik (bölüm 42 - 69) iki anakesimden kuruluyor. Birinci anakesimde şu dört başdilim vardır: 1-12. bölümler monarkhiadan oligarkhiaya geçişi, Drakon'la Solon'un karışık olan durumu düzeltmeye çalışmalarını anlatıyor; 13-19. bölümlerde tyrannoşluğun gelişmesi ve devrilmesi gösteriliyor; 20-28. bölümlerde demokratianın nasıl geliştiğini, en yüksek basamağa nasıl tırmandığını görüyoruz; 29-40. bölümlerde oligarkhik değişikliklerle bunlara karşı yapılan tepkilerden uzun uzun söz açılıyor ve sonunda 41. bölümde de baştan başlanarak bütün değişiklikler kısaca yeniden anılıyor. İkinci anakesim dört başdilimde sırayla şunları anlatıyor: Yurttaşlık hakkı (bol. 42), Beşyüzler ve halk meclislerinin düzenleri, yetkileri ve işleri (43-46). Memurların devleti yönetmeleri (47-62) ve mahkemeler (63-69). Aristoteles, eserini İsa'nın doğumundan önceki dördüncü yüzyıldaki Yunanlılar için yazdığından o zaman herkesçe bilinen, fakat bugünkü okuyucuların okuduklarını iyice anlayabilmeleri için eski Yunan tarihiyle uğraşmalarını gerektiren birtakım şeyleri anlatmıştır.
    Ver libro
  • "Yakın Dönemde" Kürtler - Kimlik Din Gelenek - cover

    "Yakın Dönemde" Kürtler - Kimlik...

    Mehmet Yanmış

    • 1
    • 2
    • 0
       Türkiye’nin savaşta ve barışta en çok konuştuğu konuların başında “Kürt Sorunu” geliyor. Ancak bununla ters orantılı olarak Kürt toplumunun yapısı, değerleri, değişimi, ilişki ağları vb. üzerine yapılmış nitelikli alan çalışması bulmak zordur. Çalışmalar daha çok Kürt tarihi, dili ve kültürü üzerine yapılmış incelemeler. Bunların genelde aşiret Kürtlerinin yaşantısını ele almış batılıların çalışmalarına atıfla hazırlandığı görülüyor. Dolayısıyla “modern” kavramı anlamsızlaşıyor. Bunun en tipik örneklerinden biri Bruinessen’in çalışmasını yaptığı Kürt toplumsal düzlemini “ağa, şeyh, devlet” ekseninde okuması buna karşın günümüzde geçerliliğini kaybetmekte olan bu ve benzeri okumaların Türkçe çalışmalarda sıklıkla tekrarlanmasıdır. Oysa Türkiye’deki Kürtler 90 sonrasında çok büyük bir sosyo-politik değişim yaşamıştır.
       Çalışma, 1990 sonrası Güneydoğu Kürt toplumunda dini ve geleneksel hayatın değişimini makro biçimde ele alıyor. Devlet, PKK, Hizbullah, zorunlu/isteğe bağlı göçler, medreseler/seydalar, yerel şeyhler ve modernleşmenin dini-geleneksel hayata etkileri gezi, gözlem, literatür taraması ve mülakatlarla farklı yönleriyle araştırıldı ..
    ***
       Güneydoğu son 30 yılda sosyal değişimin önemli unsurları arasında görülen, şehirleşme, modernleşme, göçler, terör-şiddet hadiseleri ve iletişim araçlarındaki gelişmeler gibi hemen bütün faktörleri beraber yaşadı. Dolayısıyla toplumsal değerlerde pozitif ya da negatif yönde önemli değişimlerin meydana geldiği öngörülebilir.
       Cumhuriyet tarihi boyunca tartışmalı konuların odağında bulunan ve ülkenin geri kalanına göre daha yavaş bir sosyo-ekonomik değişim yaşayan bölge, yakın dönemde önemli yapısal değişimlere tanıklık etti. Bunların en göze çarpanlarından birisi bölge halkının büyük çoğunluğunun son 20-30 yılda şehirlere göç etmesidir. PKK ile mücadele etmek için çıkarılan OHAL kanunlarının uygulanması esnasında yaşanan mağduriyetler halkı göçe zorladı. Halk, göç sonrasında kendini şiddet eylemleri, işsizlik, konut sıkıntısı ve ekonomik bunalım içerisinde buldu. Bu durumun bölgede dini ve sosyal yaşamda daha çok dejenerasyona sebep olduğu gözleniyor. Aynı şekilde PKK ve Hizbullah’ın faaliyetlerinin de toplumsal değerler sistemini etkilediği açık. 2000’li yıllardan sonra yaşanan hızlı modernleşmeyse dini ve sosyal hayatta değişimin ayrı bir tetikleyicisi oldu. Bu kısmen dindarlaşmaya kısmen de lümpenleşmeye yol açan bir süreçti.
       Bölgede yaşanan sosyal değişim sonucunda, Kürt araştırmalarında sıklıkla atıf yapılan, “ağa, şeyh-seyda, devlet” eksenli analizler açıklama gücünü kaybediyor. Geleneksel otoriteler tamamen etkisizleşmese de modern, dini ve seküler örgütlenmeler, internet, moda ve popüler kültür gündelik yaşamda, büyük ölçüde değerleri şekillendirme gücüne ulaştı. Sonuç olarak gelenek-modernite, dinsel-seküler olanın bir arada yaşandığı ve Müslüman, Türk, Kürt, Diyarbakırlı, Mardinli, Cizreli gibi kolektif kimlikler yerine daha modern sayılabilecek senkretik kimliklerin öne çıkmaya başladığı bir toplum ortaya çıkıyor. Bu açıdan yaşanan gelişmelerin bölgenin toplumsal değerler sisteminde yaptığı etkilerin araştırılması gereklilik arz etmişti.
       Bu çalışma Şubat 2015 tarihinde Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından onaylanan, “Diyarbakır Halkının Geleneksel ve Dini Değerlerdeki Değişime Yaklaşımı Üzerine Sosyolojik Bir İnceleme (1990-2013)” isimli doktora çalışmasının genişletilmesiyle hazırlandı. Bu süreçte, sıkıcı ve dolambaçlı bulunan akademik dilin genel okuyucuya uygun hale getirilmesi hedeflendi. Maalesef konunun ağırlığı ve derinlemesine incelenmesi gerekliliği çalışmanın okunmasını zorlaştırdı. Diyarbakır dışındaki Siirt, Bitlis, Mardin, Batman ve Şırnak illeri daha önceki görüşmelere ilaveten bu tarihlerden sonra yapılan gezi, gözlem ve literatür taramalarıyla tekrar incelendi.
    Ver libro
  • Cehennem O'Dur - Ekonomik İntihar - cover

    Cehennem O'Dur - Ekonomik İntihar

    Jo M. Sekimonyo

    • 0
    • 0
    • 0
    Jo M. Sekimonyo, ”Cehennem O'dur: Ekonomik intihar” kitabında bize, günümüz kapitalizminin tuzakları ve daha önceki barbarlığı konusunda, basit ve etkileyici bir dille yol gösteriyor. Sömürüsünün etkileri yalnızca yerel biçimde hissedilmiyor ayrıca kaos teorisindeki gibi hızlı ve geniş şekilde yayılıyor. Buradaki durumun dışında, bu sıcak bir noktada kanatlarını çırparak bir kasırgayı başından savıp diğerine tutulan bir kelebek değil. Bu akademik bir kitap olmamasına rağmen oldukça eğitici. 22 Eylül 2015
    Kapitalizm, sonu kötü biten bir aşk hikayesi. Çağımızın kapitalizm tanrıları arasındaki rahatsız edici horoz dövüşü hakkında ne diyebiliriz ? Ekonomik eşitsizliklerle ilgili konuşmaların özünden giderek uzaklaşan soytarıların gösterileri sizin midenizi de benimki kadar bulandırıyor olmalı. Sosyalizm ve Komünizm başarısız oldu, ama şimdi ilerlememizi engelleyen şey Kapitalizm. Sözde ciddi iktisatçılar kastının ukalalarını mikroskobik tartışmalarına bırakıp sizi akıntıya karşı bir yolculuğa davet ediyorum. İlk altı bölüm iyi ve uygun formda bir kapitalist statüko sürecini oluşturuyor. Eğer yedinci bölüme kadar iyi durumdaysanız, arkasından gelecek olanların büyük tokadına hazırlanın ve bunları iyi hazmedin. Onunikinci ve son bölüm James Tobin'in buyruğuna sadık kalmaya çalışarak sona eriyor: « İyi ekonomi makaleleri sürprizler içerir ve başka çalışmlara sevkeder. »
    
    PUBLISHER: TEKTIME
    Ver libro