Rejoignez-nous pour un voyage dans le monde des livres!
Ajouter ce livre à l'électronique
Grey
Ecrivez un nouveau commentaire Default profile 50px
Grey
Abonnez-vous pour lire le livre complet ou lisez les premières pages gratuitement!
All characters reduced
Bahçemde Bir Gül Açtı - cover

Bahçemde Bir Gül Açtı

Ayşe Hümeyra Eken

Maison d'édition: eKitap Projesi

  • 0
  • 0
  • 0

Synopsis

Nevres Vacit, kardeşine; ihtiyarlığın kadere razı oluşundan bahsederken bir ayıp gibi saklamak istiyordu. Çünkü kadere rızadaki feragat; bir bağış, kendiliğinden bir bahşediş, bir isyandı. İsyanda işte bu feragatin asaleti yoktu. İhtiyarlık hırsı denilen hayata tırnaklarını takıp, sonuna kadar didişmek, çırpınmak gibi neticesiz, hatta acınacak bir direnişten, ayak direyişten başka bir şey değildi.
 
Hürrem Hakkı ise, ihtiyarlığı üzerine kondurmamasına rağmen, kuvvetin nerede başlayıp, nerede bittiğini biliyordu. O, yalnız burnunun ucuna konacak sinekleri avlamaya razı olmuş, yorgun, yaşlı köpekler gibi idi. Ürkütmemek, hatta ölü, leş hissini vermek şarttı.
 
Rasih Nevres, iki ihtiyarın tutmak istediği iki ayrı yolu görüyordu.
 
Fakat ikisinin de sendelemeden, hatta düşmeden yürüyebilecekleri çok şüpheli idi.
 
Acaba, hangisi daha çok ümit besliyordu. Nevres Vacit, romanı ile bir hak kazandığına emindi, ümitlenebilirdi. Lâkin Hürrem Hakkı?
 
Zarafeti ile Belma’yı, etkilediğine, etki edeceğine emindi, onun da ümide düşmek hakkı idi!
 
Rasih Nevres, Belma’nın biraz evvel söylediklerini düşündükçe, babasıyla amcasına ne derece acımak lazım geldiğine şaşırıyordu. Hatta acımak da kâfi değildi. İki ihtiyarı, kollarından tutup sarsmalı, hakikatin acılığını ve dehşetini anlatmalı idi.
 
Belma’nın hırsı, ateşi, bu iki yorgun ve halsiz ihtiyarı bir darbede yere serer, öldürür, bir anda yok ederdi. Hem de onların, kendi hayallerindeki planlarından, düşündüklerinden bir tanesini, en küçüğünü uygulama imkanı ve ihtimalini bırakmadan…
Disponible depuis: 08/12/2023.
Longueur d'impression: 400 pages.

D'autres livres qui pourraient vous intéresser

  • Cepheye Koşan At - cover

    Cepheye Koşan At

    Ömür Kurt

    • 0
    • 0
    • 0
    Kızıl şimşekler, solucanlar gibi kıvrılıyor, rüzgâr tozu toprağı savuruyordu. Süvariler, birer gülle gibi yere düşen yağmur damlalarından sırılsıklam halde atlarına bindiler. Alay komutanının "İleriii!" demesiyle Karayel, bir rüzgâr gibi esti ve kavakların arasından görünmez bir yel gibi geçti. Kurşunlar vızıldıyor, atların nallarından çıkan gürültü, bir haykırış gibi etrafa dağılıyordu. Top gülleleri süvarilerin ortasına, önüne ardına düşüyor, kimi atlar açılan gediklere yuvarlanıyor, askerler toprağa karışıyordu.Derken bir patlama daha oldu ve Karayel kendini bir anda yerde buldu. Karşı tepeden gelen bir top güllesi, önünde koca bir gedik açmış, Karayel açılan çukura yuvarlanmıştı. Şarapnel parçaları saplanan bedenini kaldırmaya çalışırken sırtında Mehmet Efe'nin olmadığını fark etti. Etrafına bakınınca sahibinin biraz ileride toprağın koynunda acıyla yattığını gördü. Ömür Kurt, Sakarya Muharebesi'nden düşmanın yurttan atılmasına kadarki süreçte Millî Mücadele'ye katılan bir atın öyküsünü, tarihi gerçeklere dayanarak, eşine az rastlanan bir bakış açısıyla anlatıyor.
    Voir livre
  • Ak Saçlı Genç Kız - cover

    Ak Saçlı Genç Kız

    Ayşe Hümeyra Eken

    • 0
    • 0
    • 0
    Mahmut Yesari’nin romanlarında toplumsal olarak en çok işlenen konulardan bazıları ise Tanzimat’la başlayan Türk modernleşmesinin, Cumhuriyet’le birlikte köklü değişmelere sebep olduğu yıllarda yaşayan Mahmut Yesari, bu değişimler karşısında duyarsız kalmamış ve romanlarında sıklıkla bu konuya değinmiştir. Modernleşme ve dolayısıyla Batılılaşma sonucunda kendi toplumuna yabancılaşmış kişilere yer verir. Bu kişiler çoğunlukla, zevk ve eğlenceye düşkün, sürekli yabancı kelimeler kullanan, toplumsal ve kültürel değerlerle bağ kuramayan bir karaktere sahiptirler.
     
    Mahmut Yesari bazı romanlarında ise fabrika işçileri, köy ve köylü, işçilerin olumsuz çalışma şartları, toplumsal adaletsizlikler, yoksulluk gibi farklı konuları ele almıştır. Buna bir örnek olarak yazarın en tanınan romanı olan Çulluk, Türk edebiyatı için son derece önemli bir eserdir. Fabrika işçilerinin, köyün ve köylünün konu edildiği ilk roman olarak edebiyat tarihimize geçmiştir.
     
    * * *
     
    Cezmi kaptan, acentanın kapısından girince, sağda tezgah şeklindeki yüksek sıranın üzerine inilmiş yazı yazan memura:
     
    - Merhaba, Lütfü Efendi, dedi.
     
    Memur, süratle başını kaldırdı:
     
    - Hoş geldiniz Kaptan Bey…
     
    - İhsan Bey burada mı?
     
    - Yemeğe çıktılar… Oturun bekleyin.
     
    - Akşama uğrarım.
     
    - Siz bilirsiniz.
     
    Lütfü Efendi, tekrar işine koyulmuştu. Cezmi Kaptan sordu:
     
    - Biz seferde iken mektup, falan geldi mi hiç?
     
    - Gelmişse İhsan Bey’dedir.
     
    - Peki, arayan da olmadı mı?
     
    Lütfü Efendi, kalemi elinden attı. Derin bir hayretle bakıyordu!
    Voir livre
  • Yakut Yüzük - cover

    Yakut Yüzük

    Ayşe Hümeyra Eken

    • 0
    • 0
    • 0
    Esrarlı ve tehlikeli bir kadının ve onun parmağından çıkarmadığı Yakut Yüzüğün hikayesi.
    Voir livre
  • Küçük Hikayeler - (20 adet hikaye) - cover

    Küçük Hikayeler - (20 adet hikaye)

    Ayşe Hümeyra Eken

    • 0
    • 0
    • 0
    20 ADET KÜÇÜK HİKAYE:
     
     
     
    1- AŞK YARIŞI
     
    2- GECELEYİN SOKAKLAR
     
    3- PENCERELERİN DİLİ
     
    4- BATAKLARDA
     
    5- HAYATTAN ENSTANTANELER
     
    6- KIRLANGIÇLAR !
     
    7- MAHALLENİN NAMUSU
     
    8- SEVDA İHTİKARI
     
    9- YAKACIK MEKTUPLARI
     
    10- ÇAPRAZIN ROMANI
     
    11- BİR KEÇİYE BİR ADAM
     
    12- KAHVECİNİN DERDİ
     
    13- KÜR SAATLERİ
     
    14- DÜĞÜNSÜZ KÖY
     
    15- ZİYARET GÜNLERİ
     
    16- AKŞAM GARİPLİĞİ
     
    17- HASTA ARKADAŞIM
     
    18- BEKLENEN DOSTLAR
     
    19- BİR KAHKAHANIN SUÇU
     
    20- YAŞAMAK KAYGISI
    
     
    AŞK YARIŞI
     
     
     
    - 1 -
     
     
     
    Gece saat bir… yağmurlu bir yaz gecesi…
     
     Bir otomobil, Şişli’nin tenha bir sokağına sapıyor ve köşeyi döner dönmez duruyor.
     
     Bir erkek sesi – (Şoföre) Hayır.. Durma… ilerideki büyük apartmanın önünde dur…
     
     Bir başka erkek sesi – İki adımlık yer… Yürürüm…
     
     Bir kadın sesi – Yağmur bardaktan boşanır gibi yağıyor… Sır sıklam olursunuz.
     
     Birinci erkek sesi – Haydi durma, çek…
     
     Otomobil, tarif edilen büyük apartmanın önünde durur.
    Voir livre